Ben bir çerağ, ben bir çıra
Sensizliğin kör karanlığında.
Yok ve yoksul
Parkesi sökük kalbimin
Ayazı alıyor çatlaklarından.
Fermuarı bozulmuş dilimin
Küfürler fırlıyor, isyanından.
Yoksun ve yoksulum.
Vuslatı muska gibi sarıp asmışım duvardaki çiviye.
Arada bir çıkarıp okunan Mushaf misali
Tahta kaşıkların çinko tabaklara çarpması gibi kulağımda sesin
Bir ihtiyaç misali her sofra başına oturuşumda.
Ben bir kulum
Secdem, seccadem, şeytanım, meleğim karışmış durumda.
Mum söndü.
Çıra islendi.
Parkeler söküldü yerinden
Yokluğunun boşluğunda.
İsyan edemiyor kilitlendi sözler
Çene kemiğinin arasına
Yokluğun,yoksulluğum
Sensizliğin ve seni alıp
Göçüyorum başka diyarlara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder