AÇLIK
Bayat ekmeği almak için gittiğim bakkalın oğlu orada yine. Yüzünde gevşek bir gülümseme. 'Erkencisin hocam,hayırdır? 'Hayır... Sizlerin imkan içinde aklının ucuna dahi getiremediği bir hayır. 'Köpekler.' diyorum,anlamıyor. Anlamasın da.
Küçük ilçenin çarşısında bir u çiziyorum. Tüm esnaf bana öfkeyle bakıyor. 'Az öteye koy hocam ekmekleri, daha yeni süpürdüm.' Aman kirlenmesin o kazıkçı marketin. 'Sen besliyorsun,gelip bizi ısırıyorlar sonra!' Hayvan da biliyor demek ki lüzumsuzluğunuzu. 'Nasılsa belediye yakında icabına bakar.' Al taşı eline,vur başına,erkenden öldür. Yaşamak ister miydi sizin gibi vicdansızların dünyasında acaba? Daha doğrusu doğmak.
Az kaldı ekmeğim,vaktim de. Son bir sokak var, oraya da girdim mi işlem tamam, vicdan rahat.
İki koca köpek,masum birer bakış atıyorlar. Sanırım öğrencilerimden sonra en sevdiğim bakışlar onlarda. Bir bütün ekmeği kardeş payı yapıyorum. Sokakların mecburi kardeş yaptığı bu iki cana. Ve kardeş kavgasını bir kez daha yaşıyorum onlarla. Açlık bu mahlukatlara da kavgayı öğretiyor. Halbuki az evvel uyanmışlardı soğuk Kars sabahına. Bendeki de laf ama! İnsanoğlundaki açlığın sanki nelere sebep olduğunu bilmiyormuşum gibi.
Bu açlık fizyolojik olan değil.
Bazen oluyor, bu iki köpek kavgası bizim tarafımızda iktidar kavgasına dönüşüyor. Açlık: koltuğa...
Bazen iki genç kız kavasına. Açlık: ilgiye,sevgiye...
Bazen bu kavga içimizde. Ben ve ben, sen ve sen kavga ediyoruz. Açlık: doğru kararlara...
Açız.Hepimiz açız! Hepimizin açlığı başka. Doyar mıyız bir gün? Bilmem. Ne yapılmalı? Ufaktan başlanmalı. İnandığının peşinden koşmalı. Hataları kulaktaki küpe gibi taşımalı, bir daha yapmamalı. Uzanmalı bir ele. Bazen sevdiğine, bazen bir garibe, bazen bir acize. Ufak, ufak... İnanın küçük dünyamızda büyük tesirlere sebep olacak.
03.12.2016
Ağzım açık okudum, yüreğine sağlık herşeyim.
YanıtlaSil